• Müzayede Kataloğu (PDF)
  • Vazgeç
    Filtrele
Filtrele

5.MÜZAYEDE "Nadir Kitaplar, Gravürler, Haritalar"

Müzayedemizde bulunan tüm eserlere 23 Ağustos Cuma Saat 21:00'a kadar online pey verebilirsiniz.

Ürünleri randevu alarak müzayede salonumuzda görebilirsiniz.

Aynı gün saat 21:03 itibariyle sitemiz üzerinden "Canlı Müzayede" başlayacak ve her eser 25 saniye ara ile nihai olarak sonuçlanacaktır.

YENİ ÜYELERİMİZİN DİKKATİNE: Müzayedemize pey verebilmek için adresinizi ve TC Kimlik numaranızı yazdığınızdan emin olunuz.

Komisyon Oranı %18+KDV'dir. Kitaplarda KDV oranı %0 ,Harita ve Gravürlerde KDV oranı %20 dir.
Ödeme Süresi Müzayede bitiminden itibaren 7 iş günüdür.

Currency Converter:
Lot: 76 » Nadir Kitaplar

İran Şahının İstanbul Dahil Geniş Ölçekli Seyahatleri

Charles-Malo (editör), Voyages de Nadir-Shah en Europe, en Asie de 1840 à 1843, R. Pornin et cie, Tours, 1845 (ilk ve tek baskı). viii, 392 s, künye s önünde pelür kağıdı ile korunmuş 1 çelik baskı gravür, metin dışında 2 çelik baskı gravür, 1 çelik baskı gravürlü ekstra künye sayfası, 22 x 13.5 cm, yayıncısının sayfa kenarları altın yaldızlı bez cildinde.
Fransız tarihçi Charles Malo (1790-1871) Hint-İran prensi Abul-Taleb Mirza’nın 1819’da basılan seyahatnamesinin editörlüğünü yapmıştı.
En un chassé croisé de représentations, le journaliste Charles Malo (1790-1871) insiste en sur le pittoresque du récit de voyage d’un prince indien, lointain rejeton homonyme de l’empereur perse Nadir Shah (1688-1747). Il en aurait donné en 1845 la traduction française à partir d’un récit en persan imprimé à Calcutta. Dans sa préface, il salue le caractère exotique du regard naïf d’un « touriste pur sang » venu d’un monde lointain.
İran prensi Nadir Şah’ın üç yıl süren seyahatlerini konu alan elimizdeki kitapta İzmir, İstanbul ve Anadolu (L’île de Malte – Les Cyclades – Smyrne (s 225-248) ; Les Dardanelles – Scutari – Constantinople (s 249-286) ; Excursions dans l’Asie Mineure et le Kurdistan (s 287-319)) ile birlikte daha birçok yere ait seyahat izlenimlerine yer verilmektedir.

TABLE DES MATIÈRES
CHAPITRE I. Nadir-Shah – Départ de Calcutta – Les îles Nicobar
CHAPITRE II. Les Tropiques – Madagascar – Le Cap de Bonne-Espérance
CHAPITRE III. La vie de passager – Une fête en Perse – Bénarès – Les Rajports
CHAPITRE IV. Une foire dans l’Inde – Carnaval en Orient – Relâche à Saint-Hélène
CHAPITRE V. Longwood – Les îles Canaries – Pêche au requin – Ténériffe
CHAPITRE VI. La baie de Cork – Dublin – Les Irlandais
CHAPITRE VII. Londres – Windsor
CHAPITRE VIII. Industrie, mœurs et lois anglaises
CHAPITRE IX. Nadir-Shah en France – Paris – Impressions naïves
CHAPITRE X. Lyon – Marseille – Naples
CHAPITRE XI. L’île de Malte – Les Cyclades – Smyrne
CHAPITRE XII. Les Dardanelles – Scutari – Constantinople
CHAPITRE XIII. Excursions dans l'Asie-Mineure et le Kurdistan
CHAPITRE XIV. Bagdad – Pieux pèlerinages – Bassora
CHAPITRE XV. Le golfe Persique – Côtes de la mer Rouge
CHAPITRE XVI ET DERNIER. Une trombe en mer – Bombay – Calcutta

Detaylar
Lot: 78 » Nadir Kitaplar

Anthony Zurbonsen Avrupa'da Dolaşmak

A[nthony]. Zurbonsen, Rambles Through Europe, The Holy Land and Egypt, B. Herder, St. Louis, 1903. [2], 234 s, metin dışında 12 tek sayfa, 1 çift sayfa levha, ex-library, 20 x 12.5 cm, yayıncısının desenli bez cildinde. Almanya doğumlu Amerikalı rahip Anthony Zurbonsen’in (1860-1927) Almanya, Avusturya, Macaristan, Balkan ülkeleri, İstanbul (s 67-94), Filistin ve Mısır seyahanamesi. Pera Palas otelinde kalan yazar kitabında İstanbul’u sokak köpekleri, şehir içinde hammallarca ve at ile eşek gibi hayvanlarca yapılan taşımacılığı, gezip gördüğü yerleri yazar. Yazar İstanbul’a gelişinde gümrükte karşılaştığı manzarayı kitabında şöyle aktarır: “This done the customs officers commenced their work. They ransacked our few belongings, unpacking and examining almost every article, but found nothing suspicious looking or dutiable until they came upon our harmless guide books. Ha! Important discovery! Our breviaries remained unmolested, but the poor guidebooks were ruthlessly confiscated, carefully tied together with strong twine and sent to customs headquarters. With a grim smile of satisfaction, as though he had thwarted a plot or saved the country by the timely discovery of impending danger, the Turk motioned to us that we might now go about our business. I remonstrated with him at the confiscation of our books. I argued, and even threatened him with Uncle Sam's vengeance, but all to no avail. The books were “corpus delicti."” (s 70 vd) Birkaç gün sonra…. “One day my friend being indisposed, I sallied forth with the dragoman alone. The confiscation of our guide books had been neither forgotten nor forgiven, and the object of our quest that morning was their release from Mohammedan captivity. We bore down upon the customhouse determined to conquer. There they were, our proscribed and imprisoned friends, sharing the doom of others of their kind, all waiting to be liberated by their owners. After a forceful parley with the official, success was mine, and our faithful companions from Germany were safely stowed in the inner pocket of my coat. Jubilant over this victory we started for the “Achmed” mosque.” (s 85)

Detaylar
Lot: 82 » Nadir Kitaplar

Türkiye Üzerine Çok Nadir Bir Rehber Kitap

[Josiah Conder], The Modern Traveller. A Popular Description, Geographical, Historical, and Topographical, of the Various Countries of the Globe, Turkey, James Duncan, London, 1827 (2. baskı). 356 s, başlık s önünde 1 gravür, metin dışında 1 harita, 2 gravür, 1 ex-libris etiketi, 15 x 9 cm, yan sayfaları ve sayfa kenarları ebrulu döneminin deri cildinde. Josiah Conder (1789-1855) yazar ve kitapçıdır. Müzayedede sunduğumuz eser Türkiye’yi gezecek seyyahlara rehber olmak üzere yazılmıştır.
Conder, otuz cilt tutan her biri ayrı bir ülkeye ait seriyi İngiltere’den dışarı çıkmadan, ancak sayısız kaynağı yorulmadan tarayarak hazırladı. Türkiye için kaynak ararken karşılaştığı kitapların bolluğu karşısında şaşkınlığa uğramıştı.
Blackmer 393

CONTENTS:

Boundaries of European Turkey
Ancient and Modern Divisions
Population of the Turkish Empire
Political Divisions
Origin of the Turks
History of the Ottoman Empire
Causes of the Greatness and Decline of the Ottoman Power
Description of Constantinople
Population of the Capital
- The Armenians
- The Fanariotes
- The Osmanlies
- The Jews
Environs of Constantinople
The Bosphorus
Gallipoli
The Hellespont
From Constantinople to Adrianople
Adrianople
From Adrianople to Rudshuk
History of the Bulgarians
From Belgrade to Adrianople
From Constantinople to Salonika
Salonika
Mount Athos
From Salonica to Larissa
The Vale of Tempe
Larissa
Meteora
Ioannina
Conclusion

Detaylar
Lot: 84 » Nadir Kitaplar

ÇOK NADİR BİR İSTANBUL SEYAHATNAMESİ

James E. P. Boulden, An American Among the Orientals, including an Audience with the Sultan and a Visit to the Interior of a Turkish Harem, Lindsay & Blakiston, Philadelphia, 1855. xxiv, 178, [12] s, ex-library, 19 x 12 cm, bez cildinde. 28 bölümden oluşan bu küçük ama şaşırtıcı bir kitap gayet yalın ve hoş bir üslupla yazılmıştır. James E. P. Boulden’in (c. 1826-?) David Porter’in döneminde İstanbul’daki Amerikan delegasyonunun bir resmî memuru olduğu söylenmektedir. Yazar İstanbul’da birkaç ay kalarak sosyal yapısı, günlük yaşantısı, gelenek ve görenekleri ile gözlemleme olanağı bulmuştur. Sultan Abdülmecid’in huzuruna kabul edilen ve Fuat Efendi’nin haremine giren, bu arada bir Türk düğününe katılan yazar İstanbul’un içine ve yakın çevresine dair gözlemlerini bütün ayrıntılarıyla kitabına alarak ekzotik bir şehre gelen bir Amerikalının heyecanını kitabın sayfalarında açığa vurmaktadır. İstanbul’un yangın ve tulumbacılarını, dar ve kirli sokaklarını, hamam âdetlerini, Selamlık merasimini, çeşitli dinlerin mezarlık ve defin âdetlerini, Türklerin misafir ağırlarken gösterdikleri incelikleri, dinî inançların günlük hayattaki yansımalarını, eğlendirici bir dille anlatırken ülkeye girerken pasaport sorulmadığı gibi ilginç gerçekleri de satır aralarında okuyucusuyla paylaşır. Elimizdeki kitap yazarın basılan yegane eseridir. Blackmer 182

Detaylar
Lot: 86 » İmzalı Nadir Kitap

Çok Nadir Bir Seyahatname - Yazarından İmzalı

Edgar M. Condit, Two Years in Three Continents: Experiences, Impressions and Observations of Two American Abroad, Fleming H. Revell Company, Chicago, New York, Toronto, London, Edinburgh, 1904. 626 s, metin dışında 16 levha, indeks, yazarından ithaf imzalı (kitabın içinde yazı var), 23 x 14.5 cm, yayıncısının sırtı ay-yıldızlı dekoratif cildinde.
XXV. Cities of the Turk – Smyrna and Constantinople (s 301-313) ve XXVI. Home of the Sultan and His Repulsive Environment (s 314-326) başlıklı iki bölümde İstanbul ve İzmir anlatılmaktadır.

CONTENTS:
Part I
I. Touring Through Ireland and Scotland
II. Interesting Characteristics English Towns and Cities
III. Paris the Beautiful, Its Palaces and Art
IV. A Visit to Belgium and Holland Cities
V. Holland Continued – Includes Visit to Denmark
VI. Touring in the Mountains of Norway
VII. Stockholm – Baltic Sea Trip – St. Petersburg
VIII. Moscow – Russian Country and Its Peasant Life
IX. What One Sees in Berlin and Dresden
X. Six Other German Cities and the Rhine District
XI. A Pathetic Chapter of Personal History
XII. Switzerland via Heidelberg and Strasburg
XIII. Italy's Ancient Cities – Milan – Venice
XIV. Three Weeks in Florence – Her Art and Heroes
XV. Rome and Her Ruins – Her Ancient Suburbs and Monuments
XVI. Naples and Her Interesting Neighbors
XVII. A Month in Spain – Gibraltar – Granada – The Alhambra
XVIII. Seville – Her History- Her Artists and Cathedral- Cordova's Mosque – Madrid, the Capital City
XIX. Ancient Toledo – Palace of the Royal Dead of Spain
XX. Mediterranean Trip Egypt – 600 Miles up the Nile
XXI. Egypt's Ancient Cities, Monuments and Temples
XXII. Our Tour Through Palestine – Visit in Syria
XXIII. The Greek and His Once Great Cities
XXIV. The Greece One Sees To-day in a Five Weeks' Tour
XXV. Cities of the Turk – Smyrna and Constantinople
XXVI. Home of the Sultan and His Repulsive Environment
XXVII. Bulgaria-Hungary, Its Country, People and Cities
XXVIII. Vienna – The A.ustrian and His Capital City
XXIX. Vienna as Seen During a Five Weeks' Sojourn
XXX. Among the Bohemians – Unique Prague and Carlsbad
XXXI. Bavaria – Old Nuremberg – A Week in Munich

Part II
XXXII. En Route to Japan – Charming Moravia – The Trans-Siberian Route T
XXXIII. Russia's Great Wheat Fields – Picturesque Siberia, Central Asia, Manchuria, Country and Cities
XXXIV. Across Japan Sea Into the "Sunrise Land"
XXXV. The Real Jap in His Own Island Home
XXXVI. The New Japan as Seen From Tokio
XXXVII. Present Habits and Customs, Japanese People
XXXVIII. Yokahama – Kioto, the Old Capital and Its Institutions
XXXIX. Pay of Japanese Soldiers – Visit lo Osaka – Kobe College, Etc.
XL. "Homeward Bound" – Shanghai – China's Financial System
XLL Hong Kong – China as Seen at Canton, During Tep Days
XLII. Habits and Customs of the Celestial – "The Malayan"
XLIII. Touring India and Ceylon – Madura and South India
XLIV. Trichinopoly – Madras – Bombay and the Parsee
XLV. Hindoo Religion, Life and Customs as Seen at Bombay
XLVI. Ruins of Ancient Delhi – The Taj Mahal of Agra
XLVII. Benares, India's Religious Center – Mighty Himalayas
XLVIII. Observations En Route, India, Ceylon – Steamer Guests – Aden, Suez, Naples and a First Visit to Genoa
XLIX. Backward Glances Along the Corridors of Memory
Observations, Facts and Impressions gleaned while visiting Christian Missions, Schools and Colleges in -so-called "Heathen Lands" will be found in Chapters Nos. XXI, XXV, XXVI, XXX, XXXVI,
XXXVIII, XXXIX, XLI, XLIII, XLV.


ILLUSTRATIONS

Ivy-covered ruins, Kilcrea Abbey, Ireland
Landscape along our coaching trip, Ireland
Beautiful Paris – a memorial church"
Garden of the Tuileries
Scenery along our Norway mountain drive
The author and his wife
The Lord always has been pretty good to 'Lizy’ and me
Architecture for which architect's eyes were cut out
The Kremlin at Moscow
Sister of Napoleon Bonaparte – sculpture by Canova
Cappuccini Cemetery decorations, Rome
Section of the Alhambra, Granada, Spain
Interior of Mosque, Cordova, Spain (see page 213)
Irrigation along the Nile, Egypt
Suburbs of Colombo, Ceylon
Monument where Napoleon met his "Waterloo" (see page 60)
Mohammedan Mosque on grounds of Solomon's Temple
Mosque and its environment, Constantinople
An interior view of the Mosque, Constantinople
Rathaus (City Hall), Vienna
Sectional view of Potsdam, Ger. (see page 106)
Bridge at Prague, Bohemia – the "Pilgrim's" Mecca
The Bear Pit, Berne, Switzerland (see page 136)
How the Japanese mother carries her baby
A Japanese Shinto Temple
Hindu Temple, Madura, India
Hall of 1,000 pillars, Trichinopoly Temple, India (see page 547)
Section Shah Jehan's Palace, Delhi, India
Palace (?) of the average Hindu
Taj Mahal – world's masterpiece in architecture

Detaylar
Lot: 87 » İmzalı Nadir Kitap

1866'te Yunanistan - Yazarından İmzalı

A[ntoine]. Grenier, La Grèce en 1863, E. Dentu, Paris, 1863. 256 s, yazarından ithaf imzalı, 18 x 12 cm, döneminin sırtı deri kapakları ve yan sayfaları ebrulu cildinde. Antoine Grenier (1823-1881) est un helléniste puis journaliste français. Weber I/613
İçindekiler:
CHAPITRE I.
Aspect de la Grèce, Le paysage attique. Les officiers de Crimée et les professeurs d'esthétique. Sparte, o ubi campi! Corinthe, Athènes, Les rues, les maisons, les chiens, Euripide, les pourceaux. Ventose et pluviôse. L'été. Beauté du ciel. Vertus de la soupe, Du chapitre des glaces dans Aristote. Villégiature. Ruines antiques. Mycènes et Tirynthe. Eschyle cicerone. L'art ancien. L'art moderne. Les Allemands.
CHAPITRE II.
Type, Les hommes, aigles et renards. Dégénérescence du nez. Courir est chose contraire aux bienséances. Petit lever d’Agamemnon, Le parti des redingotes et celui des fustanelles. Mauvais effet que produisent de grands homines. De l'ataraxie, Un gouvernement en train de fumer reçoit de fâcheuses nouvelles. Pauvreté et orgueil, Anciens et modernes. Les femmes. Démarche de l'oie. Cages en cuir. mal de mer a sa poésie. La marche des Druides, Un bal à la cour. Sire et Monsieur. Oeil du Midi, Un amour de Mouchtar-Pacha, Savante retraite d'un général grec, Le 21 d'un préfet de l'Attique. Chanvre suédois et cirage égyptien, Des institutrices, Gentilhommerie, Fanar, sport. Paon qui a volé les plumes de la corneille, La fille du percepteur de Marathon. La Marseillaise grecque.
CHAPITRE III. Littérature. Langue. Arts. Ce qu'on cherche et ce qu'on ne trouve pas. Comment on devient ministre des affaires étrangères, De l'invention de la lyre.- Encore la Marche des Druides, Travaux d'assainissement grammatical, Du renflouage de l'infinitif. Du poulo. Marmiton licencié en droit, Huîtres de la Méditerranée, Studiosa juventus, Gouvernement du couteau.
CHAPITRE IV.
Hercule, Thésée et le roi Othon, A quoi sert le manque de gendarmes, D'où proviennent les amoureuses du théâtre de Plaute, Effets civilisateurs du livre de M. About, Le Roi des Montagnes, Ce qui est réservé aux Milordi. Conve on avec un bandit, Comment on se débarrasse d'un brigand scandaleux, - D’un peintre pris pour le bourreau, Manière de conserver un pendu.
CHAPITRE V.
État social et meurs politiques. Point de départ de la Grèce contemporaine, Asile de Romulus, Un barbier chef de bataillon. Général qui plaide en séparation, De la mine de mesdames les Députées, quand une Chambre est dissoute. Grands hommes qui ne savent pas signer. De la passion d'être ministre, Quel métier c'est. Éléments hétérogènes: Orient et Occident, barbarie et civilisation, féodalité et démocratie. Train de vie d'un chef de clan, Il n'y a de joie au cour que par le tabac, Tours autochthones de maquignonnage électoral
CHAPITRE VI.
Du rhythme des insurrections en Grèce. Les mangeurs de Turcs. Insurrection de Nauplie et ses suites, Nuit du 22-23 octobre 1862.

CHAPITRE VII.
Le roi Othon, Le reine Amélie, Retour ur la passé, Coletti Statistique. Population, Les Valaques, Agriculture, Ponts-et-chaussées. Administration des eaux et forets, La charrue de Triptoleme. Du raisin de Corinthe. Races d'animaux. Du paysan grec, Orangoutang en mariée, Des khani. Histoire d'un fromage de Brie et d'un pâté de foie gras.
CHAPITRE IX.
Suite de la statistique, Industrie. Commerce, Marine marchande, Les Grecs voituriers de la Méditerranée. Du percement de l'isthme de Corinthe. Ovide. Finances, D'un Clichy international.
CHAPITRE X.
Suite de la statistique, Armée grecque, Du sous-pied et de la baionnette en Orient, Des canons ne supposent pas toujours de la poudre. Il faut en revenir aux murailles de bois. Un empereur qui craint le mal de mer. Sysa tème d'avancement dans l'armée grecque. Du clergé. Ultramontains et Gallicans en Grèce. Des très-saints ettrès-savants moines grecs. De leur yin blanc et de leurs manuscrits. Si un prince protestant convient mieux aux Grecs qu’un prince catholique. Justice. Instruction publique. -- Desiderata.
CHAPITRE XI.
Les partis en Grèce. Parti russe. Parti anglais, Parti français, Parti bavarois.
CHAPITRE XII Des Iles Ioniennes. Espérances et veu de l'Europe en confiant aux Anglais le protectorat des Iles Ioniennes. Sentiments des Ioniens sur la question. Opiniâtreté des journaux anglais à défendre le droit et l'utilité de ce protectorat avant le 23 octobre. Palinodie. De l'offre faite aux Anglais par les Ioniens. Du Slavisme et de l'Hellénisme, Russie et Angleterre. Les prétentions des Italiens sur les Iles Ioniennes. Un mot de Fra Paolo Sarpi.
CHAPITRE XIII.
De la Grande Idée. De la Grande Idée chez les ministres, chez Ies journalistes et chez les vignerons. La question d'Orient traîne dans l'histoire depuis la guerre de Troie. Des nombreuses bévues de la Conférence de Londres. Piémont et Grèce, parallèle. Des pour et des contre de la Grande Idée. - De l'opinion des Turcs, des rajahs et de l'Europe. Le principe de non-intervention est-il applicable à la Grèce ? Refroidissement du philbellénisme. A qui la faute?

Detaylar
Lot: 92 » Nadir Kitaplar

Çok Nadir Bir İstanbul Rehberi

Sigismond Wallace, Sur le Danube de Vienne à Constantinople et aux Dardanelles, L. C. Zamarski & C. Dittmarsch, Vienne, 1864. 208 s, başlık s önünde 1 tahta baskı levha, metin dışında 19 tahta baskı levha, 2 katlanır harita (Budapeşte ve İstanbul), indeks, 18.5 x 12.5 cm, yayıncısının ön yüzü desenli bez cildinde. Kitabın s 119’dan sonrası bütünüyle İstanbul’a ayrılmıştır. Kitabın Auf der Donau von Wien nach Constantinopel und nach den Dardanellen başlıklı Almanca baskısı da aynı yıl Viyana’da basılmıştır. Kitaptaki Entrée du Bosphore en venant de la Mer Noire, Constantinople, l’Intérieur de l’Aja Sofia, la Mosquée de Soliman, la Cîterne de 1001 Colonnes, Kiz Koulasi - la Tour de Léandre, ou la Tour de la Vierge, La Grand Cimètière à Scutari, le Palais de Saïd-Pacha, Anadoli-Hissar ou ke Château d’Asie, Nouveau Palais de Mahmoud II, le Tombeau du Sultan Mahomed à Brousse (Asie-Mineure) başlıklı gravürler ile katlanır haritalardan biri İstanbul ile ilgilidir. Weber, Blackmer ve Atabey’de yok.
"Or celui qui a l'intention de faire un voyage à Constantinople et à l'Orient, en partant de Vienne, qui est maître de son temps, fera bien de suivre notre avis et de se servir des bateaux à vapeur, qui font le trajet en aval de Vienne à Czernavoda (ou Galaz) d'où l'on se rend en chemin de fer à Kustendje et de là à Constantinople en 18 heures de voyage sur mer." Guide du Dr Sigismond Wallace traduit de son ouvrage allemand, très bien documenté sur les transports par chemin de fer et surtout par bateau à vapeur sur le Danube. Alliant précision et "Or celui qui a l'intention de faire un voyage à Constantinople et à l'Orient, en partant de Vienne, qui est maître de son temps, fera bien de suivre notre avis et de se servir des bateaux à vapeur, qui font le trajet en aval de Vienne à Czernavoda (ou Galaz) d'où l'on se rend en chemin de fer à Kustendje et de là à Constantinople en 18 heures de voyage sur mer." Guide du Dr Sigismond Wallace traduit de son ouvrage allemand, précis, très au fait des transports par chemin de fer et surtout par vapeur sur le Danube"Or celui qui a l'intention de faire un voyage à Constantinople et à l'Orient, en partant de Vienne, qui est maître de son temps, fera bien de suivre notre avis et de se servir des bateaux à vapeur, qui font le trajet en aval de Vienne à Czernavoda (ou Galaz) d'où l'on se rend en chemin de fer à Kustendje et de là à Constantinople en 18 heures de voyage sur mer." Guide du Dr Sigismond Wallace traduit de son ouvrage allemand.précis et au fait du transport par chemin de fer et surtout par bateau à vapeur sur le Danube, riche en références historiques et géographiques.

Detaylar
Lot: 93 » Nadir Kitaplar

ABD’nin Osmanlı Ortaelçisinin Anıları

Samuel S[ullivan]. Cox, Diversions of a Diplomat in Turkey, Charles L. Webster & Co. New York, 1887 (1. baskı). xix, 685 s, başlık s önünde 1 çelik baskı levha (yazarın portresi), metin dışında pelür kağıdı ile korunmuş 1 renkli taşbaskı levha, metin içinde 109 ağaç klişe baskı levha (resim, çizim, harita), 24 x 15 cm, lüks deri cildinde. 1885-1886 yılları arasında ABD’nin İstanbul ortaelçisi olarak görev yapan Samuel S. Cox’un (1824-1889) Türkiye anıları. Kitabın 2. baskısı 1893 yılında yapılmıştır. Sultan 2. Abdülhamid’in iktidarını da kapsayan 1880’li yıllar, Osmanlı Devleti’nin içeride ve dışarıda birçok problemle baş etmeye çalıştığı ve ekonomik olarak da darboğazda olduğu yıllardır. Tam da bu yıllarda, önemi artan Osmanlı-Amerika ilişkilerine yönelik önemli bir gelişme yaşandı ve uzun yıllar kongrede görev yaparak saygın bir politikacı olarak kabul gören Samuel Cox başkan tarafından Osmanlı sefiri olarak atandı. Samuel Cox, Demokratlar adına birçok kez seçimlerde galip gelerek Lincoln dönemi de dâhil olmak üzere kongre üyeliği yapmıştı. Çevresi tarafından oldukça mücadeleci fakat buna rağmen saygılı ve iyi huylu olduğu bilinen Samuel Cox’un Osmanlı’daki elçilik görevi, 1884 yılında Demokrat Başkan Grover Cleveland başkan olmasıyla mümkün oldu. Onun bu göreve getirilmesindeki en büyük etken Türklerle ilgili sahip olduğu bilgi birikimi, ilgisi ve 1881 yılında bizzat Sultan Abdülhamid ile görüşmüş olmasıdır. Evliğinin hemen akabinde çıktığı balayı turunda 1851 yılında ilk kez Osmanlı’yı ziyaret eden Cox, burada Sultan Abdülhamid’i daha çocukken babası Abdümecid’in yanında görmüştür. Yıllar sonra Sultan Abdülhamid ile köklü bir dostluk geliştirecek olan Cox, Avrupa seyahatini A Buckeye Abroad başlıklı kitapta anlatmış ve kitabın 50 sayfasını Osmanlı İmparatorluğu’yla ilgili gözlemlerine ayırmıştı. Cox ilk ziyaretinde, şehrin kubbe ve manzaralarına dair muhteşem bir görünüme sahip olduğunu söylemekle birlikte caddelerin oldukça pis ve başıboş köpeklerle dolu olduğunu belirmiştir. Hatta New York’un arka sokaklarının bile İstanbul’un en güzel caddesinden daha bakımlı olduğunu iddia etmiştir. Ardından 1881 yılında çıktığı üçüncü Avrupa gezisinde İstanbul’da o günün ABD elçisi Lew Wallace tarafından ağırlanan Cox, geçen 30 senede şehrin değiştiğini ve daha modern bir hâl almış olduğunu gördü. Burada Sultan Abdülhamid’in huzuruna da çıkmış ve etkisinde kaldığını ifade etmişti. Abdülhamid’in kişiliğinden oldukça etkilenen Cox’un 1851 ve 1881 ziyaretleri onun Türkleri tanıması açısından ve İstanbul’a atanması bakımından büyük önem arz etmektedir. 29 Temmuz 1885’de İstanbul’a gelişiyle birlikte Tarabya’daki elçilik konutuna yerleşmiş ve Sultan Abdülhamid’in huzuruna çıkmak için 30 güne yakın beklemiştir. Selefi Wallace’ın huzura kabul için 50 gün beklediğini bilen Cox’a göre, bu tür merasimlerdeki bekletmeler Amerikan görgü kurallarına göre oldukça tuhaftır. Cox, kitabında saraya giderken ve kabulü esnasındaki bütün ayrıntılara tek tek yer verirken önünden geçtikleri Dolmabahçe Sarayı’nı ‘’dünyada eşi ve benzeri olmayan yapı’’ olarak tanımlamıştır. Yıldız Sarayı’na geldiklerinde kendilerini Plevne gazisi Osman Paşa karşılamış ve sarayın bütün ihtişamı içerisinde sultan huzuruna varmışlardır. kalede kalmadığını da sözlerine eklemiştir.23Cox eserinde sık sık Türk halkının eğlence anlayışına da değinir. Ona göre Türkler eğlence işleri için fazlasıyla düşüncelidir zira üst düzey devlet adamlarının katıldığı akşam davetlerinde, Türk paşalar oldukça ketum ve ölçülü bir görünümdedir.24Halk ise genellikle evlerinde akşam vakti ailecek buluşmaları ve sohbetleri tercih etmektedir. Erken yatıp erken kalkarlar ve akşam yemeğini çok ender olarak tek başlarına yerler. Halkla ilgili daha derin incelemelere bakıldığında o dönem sosyal bir aristokrasi bulunmamakla birlikte bir para aristokrasisinden bahsedilmektedir. Cox, kitabında sıkça yer verdiği Nasreddin Hoca fıkralarıyla hem Türk mizah anlayışına vurgu yapar hem de bazı tarihsel gerçekliklere değinir. Anlatılan bütün bu detaylar Cox’un görevi süresindeki gözlemleridir. 1.5 yılı aşkın, kısa olarak değerlendirilebilecek bir dönemde görev yapan Cox’un anlattıkları Türk halkının imajı hakkında önemli ipuçları vermektedir. Farklı zamanlarda bulunduğu payitaht İstanbul’unda oldukça farklı gözlem ve yorumlarda bulunan sefir, her fırsatta Türk halkının bahsedildiği gibi kaba ve kötü olmadığını anlatmaya çalışmış hatta Ermeni ve Rumlarla olan kıyaslamalarında da Türkler lehine önemli aktarımlarda bulunmuştur. Sultan Abdülhamid tarafından birçok kez makama kabul edilen Cox, sultanın ilgi alanları, duruşu, zevkleri ve o günün siyasetini okuma biçimini analiz ederek bizlere aktarmıştır. Bundan sonraki kısımda Türk Amerikan ilişkileri genel hatlarıyla ele alınırken Sultan Abdülhamid dönemindeki ilişki biçimi ağırlıklı olmak üzere yer yer sefir Cox’un müdahale ve çalışmalarına da değinilecektir. Sefirin, sultanla ve ülkesiyle kurduğu bağa karşın yeri geldiğine Amerikan çıkarlarını sonuna kadar savunmaktan ve Osmanlı aleyhine çalışmalarda bulunmaktan kaçınmadığı görülecektir.

Detaylar
Lot: 95 » Nadir Kitaplar

1670'lerde Akdeniz Ve Ortadoğu'da Seyahatler

Henry Teonge (metin yazarı), G. E. Manwaring (editör), The Diary of Henry Teonge. Chaplin on Board H.M.'s Ships Assistance, Bristol, and Royal Oak 1675-1679, Harper & Brothers, New York and London, 1927. x, 318, [1] s, metin dışında 8 levha, 22 x 14 cm, yayıncısının bez cildinde. Danison Ross ve Eileen Power editörlüğünde yayınlanan The Broadway Travellers dizisi içinde yayınlanmıştır. Henry Teonge (1621-1690) İngiliz rahip ve Kraliyet Donanması papazıdır. Akdeniz’de 1675-1676 ve 1678-1679 tarihleri arasında yaptığı iki seyahat hakkında detaylı günlükler tutmuştur. Müzayedeye sunduğumuz bu eserde yer alan günlükler de yazarın ölümünden sonra Sir E. Denison Ross ve Eileen Power tarafından derlenmiştir. İlk seyahati ile ilgili yaşadığı en büyük sıkıntı gemiyle yapacağı yolculuk için yeterli paranın olmayışı ve bu uğurda para bulmak için verdiği mücadeledir. Bu günlük Akdeniz’e ve Ortadoğu’ya düzenlenen iki seyahat ile ilgili adeta canlı bir tanık niteliğindedir. Teonge deniz yaşamına özellikle de içme ve yemek konusuna çocuksu bir coşku ile yaklaşır. Fırsat buldukça seyahatin ilk bölümünü oluşturan Malta ve Kıbrıs seyahatleriyle ilgili olarak özellikle bu iki bölgenin savunmalarına geniş bir yer ayıran yazar ayrıca at üzerinde İskenderun’dan başlayıp Halep’e uzanan yolculuğuna da değinir. Teonge’nin seyahatleri ile ilgili tutmuş olduğu bu günlük onun ölümünün ardından muhtemelen 1699-1700 arasında Warwick Belediye Başkanı olan John Holyoake’nin eline geçti. 1825 yılına kadar basımı yapılmadı. Sahte olduğu iddialarına müteakiben el yazması eser aniden ortadan kayboldu ve daha sonra 1918 yılında Londra’daki Sotheby’s müzayedesinde yeniden ortaya çıktı. 1927 yılında akademik sürümü Eileen Power ve Edward Denison Ross tarafından yeniden düzenlendi ve 2005 yılında yeniden basıldı.

Detaylar
Lot: 96 » Nadir Kitaplar

Anadolu Bilim Tarihi Açısından Son Derece Önemli Ve Nadir Bir Kitap

William Jardine Bart, Memoirs of Hugh Edwin Strickland, M.A. Fellow of the Royal, Linnean, Geological and Royal Geographical Societies, etc. etc. Deputy Reader of Geology in Oxford, John van Voorst, London, MDCCCLVIII [1858]. vi, [1], cclxv [265] s, metin dışında 8 levha, metin içinde 23 tahta klişe gravür; 441 s, 10 levha, 18 tahta klişe gravür, 26 x 15.5 cm, bez cildinde. This memoir recounts the life and work of the natural historian and geologist Hugh Edwin Strickland (1811-1853). Written by his father-in-law, the Scottish naturalist Sir William Jardine (1800-1874), the book covers Strickland's early childhood, his education at Oxford, his involvement in and influence upon the establishment of the Ray Society and his notable academic pursuits in natural history before his life was tragically cut short by a freak railway accident in 1853, when he was just forty-two. The reader will gain an insight into Strickland's character, his scientific acquaintances, including Henslow and Darwin, and his wide-ranging interests in the area of natural history, including geology, zoology, palaeontology and especially ornithology, demonstrated by his study The Dodo and its Kindred (1848). Drawing upon revealing and informative extracts from Strickland's journals throughout, the book also contains a wide selection of Strickland's shorter scientific writings. Hugh Edwin Strickland (1811-1853) 19. yüzyılın önde gelen doğabilimcilerindendir, fakat doğa tarihinin pek çok diğer dalında da ismi öne çıkar. Özellikle zooloji ve ornitoloji üzerine ilgili olan Strickland’in altı binden fazla türü içeren kuş koleksiyonu ve üçbin belge ve yazışması Cambridge Üniversitesi - Zooloji Müzesi’nin bünyesindedir. Oxford Oriel College’da öğrenim gördü. 1835 yılında Cracombe’de katıldığı bir sohbette Hamilton’ın Küçük Asya’ya seyahat etmeyi planladığını öğrendi ve geziye kendisi de -klasik önem taşıyan antik kentlere ziyaret ve güney Avrupa jeoloji ve ornitolojisini incelemek üzere davet edildi. Aynı yıl Fransa ve İtalya’nın güneyinden, günümüz Türkiye’sinin batı kıyılarına kadar seyahat etti. Döndükten bir süre sonra, 1853 yılında demiryolu kenarında jeolojik katmanları araştırırken bir tren kazası sonucu 42 yaşındayken hayatını kaybetti. Müzayedemizde sunulan mufassal boyuttaki eser iki ana bölümden oluşmaktadır. Romen rakamları ile numaralandırılan 1. bölüm Hugh Edwin Strickland’ın kayınpederi Sir William Jardine Bart tarafından nakledilen biyografisi ve geziyazılarını, Latin harfleriyle numaralandırılan ikinci bölüm (Selections from the Scientific Writings [Bilimsel Yazılarından Seçmeler]) başlıklı bölüm ise jeoloji, zooloji, botanik, paleontoloji ve özellikle de ornitoloji hakkındaki bilimsel yazılarını içerir. S lxxxviii [88] ile clvi [156] arasındaki bölümde 1835-1836 tarihli İzmir, Manisa, Aydın, İstanbul, Gediz gezileri, sonraki bölümde is (s clvii [157] - cxcv [195]) bu gezide yapılan gözlemlerin bilimsel sonuçları anlatılır. Bu bölümde Emberiza Cineracea’nın (boz kirazkuşu) renkli bir gravürü sunulmuştur. Memoirs on the Geology of Asia Minor [Anadolu Jeolojisi üzerine hatıralar] (2. bölüm, s 1-78) başlıklı bölümde Boğaziçi, İzmir, Batı Anadolu, Zante ve Kefalonya adalarının jeolojisi anlatılır. List of the Birds Noticed or Obtained in Asia Minor in the Winter of 1835 and the Spring of 1836 (s 223-228), On the Rediscovery of Halcyon Smyrnensis (Linn.) in Asia Minor (s 316-318), Ancient Colossal Stutatue Near Magnesia (s 433-435) kitapta ülkemiz bilim tarihini ilgilendiren diğer başlıklardır. Kitap, “Turkish Cemetary, Smyrna” gibi Batı Anadolu temalı birçok gravürle zenginleştirilmiştir.

Detaylar
Lot: 97 » Nadir Kitaplar

Bir İngiliz Kontunun Türk Ve Yunan Sularındaki Serüvenleri

[George William Frederick Howard] Earl of Carlisle, Diary in Turkish and Greek Waters, Hickling, Swan, and Brown, Boston, 1855. xviii, 299 s, başlık önünde pelür kağıdı ile korunmuş 1 levha, metin dışında 6 levha, metin içinde tahta baskı gravürler, 19.5 x 11.5 cm, modern bez cildinde. Kitabın 1. baskısı 1854’te Londra’da yapılmıştır. Elimizdeki baskıya metnin editörlüğünü yapan Cornelius Conway Felton’un önsözü eklenmiştir. Bu yazı Londra baskısında yoktur. Elimizdeki baskıyı üstün kılan bir diğer özellik ise Londra 1854 baskısının gravür olmadan basılmış olmasıdır. 1853 yılında Tuna nehrini takiben Viyana ve Karadeniz üzerinden İstanbul Boğazı’na ulaşan Carlisle Kontu’nun günlüğü. Eserde Tuna nehrinin denize döküldüğü noktadan başlayarak, İstanbul Boğazı, Tarabya’daki İngiliz Elçiliği, Büyükdere, Erenköy, Bursa, Çanakkale ve Ege Adaları yolu ile İzmir ve Yunanistan anlatılıyor. Kitap, İstanbul’da bulunduğu sıralarda meşhur İngiliz Elçisi Lord Stratford Canning ile yakın dostluk kuran Carlisle kontu G. W. F. Howard’ın, İstanbul halkı ve diplomatik çevreleri hakkındaki ilginç izlenimlerini aktarıyor. Kitabın Türkçe edisyonu Türk Sularında Seyahat (İstanbul, 1978) başlıklı kitaptır. Blackmer 835 (London, 1854 baskısı)
Yazarın seyahatinde izlediği rota şu şekildedir: Cologne, The Rhine, Dresden, The Elbe, Prague, Vienna, The Danube, Pesth, Galatz, Sulina, Varna, Constantinople, Therapia, Broussa, The Hellespont, Besika Bay, Tchigri, Eren-keuy, Troy, Buyukdère, The Bosphorus, Smyrna, Rhodes, Calimno, Scio, Mitylene, The Dardanelles, Sea of Marmora, Syra, Cyclades, The Piraeus, Athens, Eleusis, Marathon, Phyle, Adalia, Alexandretta, Syria, Tripoli, Beyrout, The Lebanon, The Nile, Alexandria, Malta, Corfu, Chaonia, Saronic Gulf, The Argolid, Sunium, Gulf of Volo, Mount Pelion, Kavarna Bay, Corinth, Patras, Venice, Verona, Milan, Como, St. Gothard, Switzerland

Detaylar
Lot: 98 » Nadir Kitaplar

Türkler Ve Türk Haremi Üzerine Çok Nadir Bir Seyahatname

Annie Jane [Tennant] Harvey, Turkish Harems & Circassian Homes, Hurst & Blackett, London, 1871 (ilk ve tek baskı). Başlık s önünde 1 renkli taşbaskı levha, renkli taşbaskı levhadan oluşan başlık s, x, 307 s, 21.5 x 13 cm, döneminin yan sayfaları ve kapakları ebrulu, sırtı tümsekli deri (yenilenmiş) cildinde.
Bu eserin Türkische Harems & Circassische Heimath (Leipzig, 1872) başlıklı Almanca baskısı da yapılmıştır.
Blackmer 791
Annie Jane Tennant Harvey (1825-1898) kitabında büyüsüne kapıldığı İstanbul’u, Türk kültürünü, görgü kurallarını, adet ve geleneklerini, haremini, kadınını adeta hayal alemindeki bir masal diyarıymış gibi anlatır.
Yazar Claymore isimli yelkenli yatla Marmara Denizi üzerinden İstanbul’a gelir. Yapılan gezi turistiktir.
Yazarın Türklerle ilgili olarak yazdıkları olabildiği kadar olumludur. Yazar her vesile ile çok sıcak ve samimi duygularla andığı Türkleri herhangi bir önyargı beslemeden anlatmıştır.
Kitapta giyim-kuşam tanımları son derece detaylı, canlı ve zengindir.
Yazar ziyaret ettiği Osmanlı devlet adamı ve kalburüstü kişilerin isimlerini açık etmemeyi tercih etmiş, sadece R— Paşa, F— Paşa, Madam R— gibi inisiyalleri vermekle yetinmiştir.
The Harem başlıklı 4. bölümde yazarın bir Paşa’nın Boğaziçi sahilindeki yalısının harem dairesine yaptığı ziyaret ile kadınlar hamamındaki banyo deneyimi anlatılır. Bu bölümde Türklerin misafirlerine uyguladığı ağırlama adabı tüm tafsilatı ile olabildiği kadar canlı olarak anlatılır (s 54-69). Yazarın hamam tecrübesi de yazarın etrafında olan biten herşeyi tüm yalınlığı ile anlattığı keyifle okunan bölümlerden biridir. Bu bölümde kadınların çiçek ve meyvalardan üretilen parfümlere olan ilgisi de anlatılır. Yazar hamamdaki yüzü aşkın kadın içinde bir Gürcü kadını ile birkaç kömür karası Nübyeli köleden başka çekici/güzel kadın görememesinden hayal kırıklığı yaşadığını söylemeden edemez.
Sonraki bölümde Avrupalıların Valley of the Sultan (Hünkâr İskelesi-Beykoz) ve Sweet Waters of Asia (Asya’nın Tatlı Suları) yani Göksü’daki gezintileri, diğer bir deyişle Türklerin tenezzüh kültürü anlatılır. Sıcak yaz günlerinin başta Tarabya ve Büyükdere olmak üzere Boğaziçi’ndeki yalı ve konaklarda geçirilmesi, çeşitli Osmanlı paşaları ile olan tanışıklıklar da bu bölümde işlenen konular arasındadır.
6. bölümde A— Paşa’nın Anokoi’deki (Arnavutköy ?) köşkündeki kuş sütünün eksik olmadığı, altın ve gümüş sofra takımlarının kullanıldığı, canlı müzikli yemek daveti anlatılır. Yazar burada Osmanlıların akan zamana ayak uydurduklarını şöyle anlatır:

Detaylar
önceki
Sayfaya Git: / 11
sonraki