1840'larda Türkiye Ve Türkler - Yazarından İmzalı

Alexis de Valon, Une Année dans le Levant - Voyage en Sicile, en Grèce et en Turquie, Jules Labitte, Paris, 1846 (1. baskı). 2 cilt: 347 ; 270, [1] s, cilt içlerinde birer kitapçı ve ex-libris etiketleri, yazarından ithaf imzalı, 21.5 x 13 cm, döneminin sırtları tümsekli deri, kapakları ve yan sayfaları ebrulu ciltlerinde.
Alexis de Valon (1818-1851) Fransız arkeolog, seyyah ve yazardır. Seyahanamesinde 1842-1843 yıllarında daha 24 yaşında iken gezdiği Sicilya, Yunanistan ve Osmanlı topraklarını anlatır. 270 sayfadan oluşan 2. cilt bütünüyle Türkiye’ye ayrılmıştır. 5 bölümden oluşan bu ciltteki bölüm başlıkları şöyledir: Rhodes et Pathmos, Smyrne, Constantinople, Le Danube, De la réforme des quarantaines. Kitapta İzmir ve İstanbul’a oldukça uzun bir yer verilmiştir (II/s 41-173). Kitabın Almanca baskısı 1854’te yapılmıştır. Yazar Sicilya ve Malta’yı geçerek Yunanistan’a ulaşır. Seleflerinden sürekli hikayelerini okuyarak beslenen yazar, buraya ulaşır ulaşmaz belki de hayatının en büyük hayal kırıklığını yaşar. Aynı şekilde İzmir’e de giden Valon burada bir kez daha gördükleri karşısında hayal kırıklığı yaşar. Zira çölden gelen karavanlar ile gruplar halinde ağaç gölgelerinde oturan Araplar onun hayal ettikleriyle örtüşmemektedir. Bu nedenden ötürü İzmir’in o büyüleyici adı tüm önemini yitirir. Bütün bunlara rağmen Valon, İzmir şehrinin politik, ekonomik ve sosyal hayatı ile yakından ilgilenir. İzmir’İn halkını yakından gözlemleme imkanı bulan yazar, şehirde azalan Fransız ticaretinin nedenlerini araştırmaya başlar. İstanbul’da ise tam bir hayal kırıklığı yağayan yazar kent ile tanışmasını şöyle tasvir eder: “Bir an öylece, şaşkınlıktan taş kesilmişcesine hareketsiz kalakaldım. Çevremdeki her şey değişmişti ; o büyüleyici manzara yok olmuştu ; pis bir yol kavşağındaydım, önümde açılan ıslak, karanlık, çamurlu sokaklardan oluşan bir dehlizdi. Kaba saba tahta parçalarından üstünkörü yapılmış, sefil görünümlü evlerin ortasındaydım. Uzaktan bakınca zengin Osmanlılar olarak gördüğüm Türk yolcular paçavralara sarınmış perişan birer yoksuldular. Rıhtımı kaplayan hamalların gerisinde, kasaplar sokak ortasında koyun kesiyorlardı, parke taşları kanlı çamurla vıcık vıcıktı… Ne ışık ne hava sızdırmayan bu ıslak sokak aralarından mide bulandırıcı bir koku yükseliyordu, her çeşit çöp kokuşmaya bırakılmıştı, hiç süprülmüyorlardı ve sözü hiç dolandırmayayım, her adımda fare ve köpek leşlerine basa basa yürüyordunuz. Kostantinople’un, özellikle de Galata rıhtımının çoğu sokaklarının manzarası işte bu.”
Kitabın sadece 2. cildinin Türkçe baskısı Abdülmecit Dönemi'nde Türkiye, Doğu'da Bir Yıl (İstanbul, 2015) başlıklı kitaptır.
Atabey 1272, Blackmer 1713 (2. baskı)