18. Yüzyılda İstanbul Ve Boğaziçi

[Gugas] Ingigian, Nachrichten über den Thrazischen Bosporus oder die Straße von Constantinopel, im Verlage des Landes-Industrie-Comptoirs, Weimar, 1814. viii, 218 s, 20.5 x 12.5 cm, döneminin karton cildinde. Fransızca’dan Almanca’ya çeviren: Karl Ludwig Adanson. Bibliothek der neuesten und wichtigsten Reisebeschreibungen zur Erweiterung der Erdkunde dizisinin 50. kitabı olarak yayınlanmıştır. İnciciyan bu kitabına "Bizans Sayfiyeleri" adını veriyor ama gerçekte bir Boğaziçi tarihi ve coğrafyası bu. Biz bu nedenle "Boğaziçi Sayfiyeleri" adını benimsiyoruz. Yazılış tarihi olan 1794 yılına kadar olan dönemi kapsıyor. Yazar kitabının giriş bölümünde İstanbul Boğazının bir su yolu olarak tüm tarih boyunca önemine değiniyor. Boğaziçinde Bizans döneminde sayfiyeler, imparatorların ve soylu kişilerin yazlık sarayları bulunduğunu izlenimini ediniyoruz ilk bakışta. Ama kitabı dikkatle incelediğimizde, Bizans dönemindeki sayfiyelerin ve yazlık sarayların daha çok Trakya'da, surdışında, Marmara Denizinin Anadolu ve Rumeli kıyılarında bulunduğunu görüyoruz. Boğaziçinin yazlıklara açılması, saraylar yapılması, buradaki yerleşim yerlerinin önem kazanması daha çok Türkler döneminde gerçekleşiyor. Inciciyan Boğaziçini ya da İstanbul Boğazını anlatırken kendinden önce neler yazıldığını ve başka kitaplarda ne gibi bilgiler verildiğini inceliyor. Bunlardaki ön bilgileri aktardıktan sonra kendi gözlemlerini sıralıyor. Kendinden önce gelen yazarların verdiği bilgilere de eleştirel bir gözle yaklaşıyor. Kimi zaman onların yanlışlarını çıkarıyor ortaya. Böylece yazıldığı çağa göre bilimsel sayılabilecek bir çalışma buluyoruz bu kitapta. İnciciyan'ın kendi gözlemleri olarak anlattıkları, kimi zaman dipnot biçiminde verdiği bilgiler Boğaziçinin ve İstanbul'un tarihine, o çağdaki toplum yaşamına ışık tutuyor. İnciciyan kitabında Boğaziçini her yönüyle ele alıyor. Boğaziçi ya da Bosphorus adının kaynakları ile ilgili söylenceleri sıralıyor. Boğaz'ın nasıl açılmış olabileceği konusundaki kuramları, Boğazdaki akıntıları, bu akıntıların nedenlerini, Boğaziçi'nin iklimi ve toprak yapısını, Boğaz'ın uzunluğu ve genişliği dahil tüm coğrafyasını, burunlar, körfezler, yerleşim yerleri dahil bütünüyle ve ayrıntılarıyla sergiliyor. Genel bir girişten sonra Boğaziçindeki köyler, yerleşim yerleri manzume biçiminde anlatılıyor. Buradaki şiirsel yapıyla yazarın Boğaziçine tutkunluğu da çıkıyor ortaya. 1828 başlarında İstanbul’daki Katolik Ermeniler Ankara’ya sürgün edildiklerinden İstanbul’da kalmayı sakıncalı gördü ve Venedik’e döndü. Kısa bir zaman sonra Rahip Kapriel Avedikyan’ın vefatı ile boşalan taikatın başkan vekili olarak seçildi ve bu görevde iken vefat etti. Atabey 605 (Fransızca baskı)