Ressam. 1952, Çorum doğumlu. Çorum İlköğretmen Okulu'nu (1970), Gazi Eğitim Enstitüsü Resim-İş Bölümü’nü (1973) ve Marmara Üniversitesi Atatürk Eğitim Fakültesi'ni (1986) bitirdi. Milli eğitim Bakanlığı’na bağlı olarak okullarda öğretmen ve yönetici olarak çalıştı. Daha sonra Marmara Üniversitesi Atatürk Eğitim Fakültesi'nde öğretim görevlisi oldu. Buradaki görevini 1998'de emekli oluncaya kadar sürdürdü.
Milli Eğitime bağlı olarak çalıştığı dönemde meslek örgütünde (TÖB-DER) Yönetim Kurulu Üyesi, Başkanı ve Bölge Temsilciliği görevlerinde bulundu. UNESCO AİAP Ulusal Komitesi, Uluslararası Plastik Sanatlar Derneği'nde Yönetim Kurullarında ve Çalışma Komisyonlarında görev yaptı. Derneğin yayın organı Yayın’ı ve Atölye Gün Işığı ile Pentürk Hayırlı Fanzin'i yayımladı. Özel MEF okullarının İlköğretim ve Lise'si için Plastik Sanatlar Eğitimi Öğretim Programını hazırladı. Sanatçı Veysel Günay'ın yaşam ve sanatını içeren Bir Yaprakta Bütün Dünya kitabını yazdı. Bilim Sanat Galerisi'nin düzenlediği Bursa Festivali, Çağdaş Türk Resim Sergisi, 75. Yıla Armağan / Türk Plastik Sanatları Sergisi’nin küratörlüklerini üstlenerek kitaplarını yayına hazırladı. 1972'den itibaren ulusal ve uluslararası çok sayıda sergiye katıldı; 58 kişisel sergi gerçekleştirdi.
Çiftçioğlu kendi resmini, “Öncelikle resmimin bir yanının otobiyografik olduğunu düşünüyorum. Onların, yaşantımdan damıtılmış özler içerdiğini söyleyebilirim. Öznelden hareketim genelleşir; yersel, evrensel ve toplumsal güncel yaşanmışlık resmimin temel yanını oluşturur. Resimlerim belli bir yaşanmışlığın, algılamanın, bilinç ve yüreğin imbiğinden geçerek, neredeyse imgelere dönüşmüş sonuçlarıdır. Resimlerimde bilinçli olarak bireysel ve sosyal yaşanmışlığın denkliğini görür ve kurarım. Bu aktif-romantik öz, resmime simgesel bir anlatımla yansır, biçim kazanır. Resmimdeki her unsur, düşünce ve duyarlığımı taşıyan bir işlev üstlenir. Bence sanatçı, çağına, ülkesine, insanlarına ve onların sorunlarına yabancı kalmamalıdır. Çünkü insani olan hiçbir şey bana yabancı değildir. Önemli olan bir sanatçının her anlamda kendini, insanlarını, kültürünü ve çağını düşünen bir beyin ve duyarlı bir yürekle irdelemesidir. Sanat benim için hayatı ve toplumu kavramanın, yeniden biçimlendirmenin bir yoludur. Sanat benim için bir eylem biçimidir. Resimlerimde anlatımcı bir tavra ulaşmak isterim. Resimlerimin, anımsanması gereken bir olgu gibi sessiz, fakat kavrayıp yakalayan bir etki bırakmasını isterim. Bir tavrı, bir düşünceyi, bir sorunu, bir protestoyu, bir hüznü, huzuru ya da tedirginliğini, bireysel ve sosyal yaşanmışlığı üretir benim resimlerim... Kaygılarım var. Yaptıklarım değil, yapacaklarım beni heyecanlandırıyor. Kıpır kıpırım. Benim sanatım, yaşamımın ya da yaşamınızın silinerek yeniden yazılmasıdır. Yarına aitim!” ifadeleriyle tanımlar.